1. ''Geleneksel'' Bira Tadım Günümüz sevgili dostlarımızın katılımı ile 18.07.2012 tarihinde gerçekleşti . Denenen biralar şu şekilde;
Fuller's London Porter
Fuller's London Pride
La Chouffe
Duvel
St Feuillien
Buweiser Budvar
Amstel
TAPS Kölsch
2 İngiliz, 3 Belçika klasiği, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye'den biralar.. Ardından Efes, Tuborg ve günü Single Malt Glenfiddich 15 ile akşamı tamamladık. Katılımcı dostlara teşekkürler.
Günün öne çıkan birası yeni keşfimiz St. Feuillien oldu. Fuller'lar zaten yeterince kompleks ve klas biralar. La Chouffe ve Duvel'de bildiğimiz ve Fuller's lar gibi standardın çok üstünde dünya klasında biralar. Notlarından durumlarını görebilirseniz zaten. Çalışma ve değerlendirmelere Ramazan dolayısı ile ara veriyoruz. Yazılar devam edecektir..
21 Temmuz 2012 Cumartesi
17 Temmuz 2012 Salı
Bira Dünya’sının Baskın Çocuğu: Pilsner..
Başlıktan da anlaşılacağı üzere
bugün Pilsner biralarına biraz değineceğim ve farklı ülkelerin biralarından
tadım yaptıklarımızı kısaca paylaşacağım.
Yazıya geçemeden önce neler
yaptık kısaca hatırlayalım; Bira sevdamız uzun yıllara dayansa da 1 ay önce bu
sevdayı bir hastalık mertebesine yükseltmeyi uygun görmüş ve bulduğumuz yerde
bu dünyanın en çok tüketilen 3’ncü (su ve çay’dan
sonra) içeceğine sarılır olmuştuk, Öyle ki sene sonuna 50 farklı bira tadımı hedefi 1 ay içinde sonlanmak
üzere. (yazı hazırlanırken sonlandı bile.)
Blogdaki bira yazılarımız ‘Bira içmek için burdayız’ ile başlamış ve ardından ‘Geldiler..’ ‘Bira Tadımına Giriş: Leffe, Hoegaarden, Barbar’ ve ‘Buğday Biraları-1; Schöfferhofer, Weihenstephan, Maisel's, Berliner Kindl’
ile sürmüştü. Bu yazılara üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Uzun yazılarla siteyi kaplamamak
adına sizden aşağıdaki ‘Devamı’
tuşuna tıklamanızı rica edeceğim.
Etiketler:
Berliner Pils,
Bira,
Bira tadımı,
Budweiser,
Cheers,
Norm,
Pilsner,
Pilsner Urquel,
Rothaus
6 Temmuz 2012 Cuma
Hawkins'in Gidişi.. Uyanmak..
Basketbol tarihinin kulüp bazında en iyi sezonunu yaşayan Beşiktaş'ta Kaptan da gemiyi terk etti. Taraftar olduğumuz, melankolik bir aşkla sevdiğimiz için bu ayrılıklar çok acıtıyor içimizi. Hele de sahada yüreğiyle oynadığını hissettiğimiz oyuncular için.
Biz daha alışmadık bu 'Yeni Dünya Düzeni'ne.. 80'lerde kaldık hepimiz. Forma için oynamak diye bir tabir yok artık ama bunu anlayamıyoruz. Anlayamamamız da doğal çünkü Aşkla seviyoruz. Karşılıksız seviyoruz.
Feyyaz'ımız bile Fener forması giydi, sen giysen ne olur be Hawkins? Sende git be kaptan. Faturalarını öde, daha çok kazan. Haklısın da hepimiz para için çalışıyoruz ve daha iyisi olursa arkamıza bakmaz gideriz.
Uyanamadık biz hala. Beşiktaş taraftarının içinde olduğu durum bu. Hepimiz hala tatlı rüyalardayız, bu rüyalarda Metin'ler, Ali'ler, Şifo'lar maç yapıyor. Forma için oynuyorlar. Asalet, duruş, nezaket herşeyden önce geliyor. Dünya ise bizi hızla sallıyor, hadi uyan artık diye, bak klup ne halde, takımların ne halde diye.. Uyanmak istemiyoruz.. Değmez çünkü..
Hawkins'in gidişi ile ilgili twitterda kendisine ilettiğim görüşlerim de aşağıdaki gibidir. yolu Açık olsun.
@DGHawkDC goodbye Legend! You can win championships again, but never will be the same! #besiktas forever..
@DGHawkDC
payin the bills sta.mnt cldn't be engh for the fans!.aywhr in the
wrld.Most pple work for a year to get yur 'one match win bonus'+
@DGHawkDC we r tryin to udrstnd you,so pls do so for us too.We loved you and yr play wth yr heart!Pls donot be mad at angry fans.
@DGHawkDC
eryby works for money.We 'as besiktas fans' tryin to blive tht ther r
more ımptnt thngs tha mny n th world.This is Unrecuited LOVE
@DGHawkDC Forza #Besiktas.
Biz daha alışmadık bu 'Yeni Dünya Düzeni'ne.. 80'lerde kaldık hepimiz. Forma için oynamak diye bir tabir yok artık ama bunu anlayamıyoruz. Anlayamamamız da doğal çünkü Aşkla seviyoruz. Karşılıksız seviyoruz.
Feyyaz'ımız bile Fener forması giydi, sen giysen ne olur be Hawkins? Sende git be kaptan. Faturalarını öde, daha çok kazan. Haklısın da hepimiz para için çalışıyoruz ve daha iyisi olursa arkamıza bakmaz gideriz.
Uyanamadık biz hala. Beşiktaş taraftarının içinde olduğu durum bu. Hepimiz hala tatlı rüyalardayız, bu rüyalarda Metin'ler, Ali'ler, Şifo'lar maç yapıyor. Forma için oynuyorlar. Asalet, duruş, nezaket herşeyden önce geliyor. Dünya ise bizi hızla sallıyor, hadi uyan artık diye, bak klup ne halde, takımların ne halde diye.. Uyanmak istemiyoruz.. Değmez çünkü..
Hawkins'in gidişi ile ilgili twitterda kendisine ilettiğim görüşlerim de aşağıdaki gibidir. yolu Açık olsun.
2 Temmuz 2012 Pazartesi
KAÇ KİŞİ KALACAĞIZ?
Gelecekse Tüm Acılar Biz Hazırız Senden Gelsin…
Geliyor da be, durmadan geliyor,
kesilmeden geliyor, her gün bir yenisi geliyor.
- Beşiktaş’ın ‘Önde Gelenleri’ iktidar xlığı peşinde ‘kasımpaşa’lı oluverirler bir günde.
- Hakem oyunları ile şampiyonluk verilir mükemmel bir hoca, mükemmel bit takım dağıtılır, Hoca’mızı kovarız. (Lucescu)
- 2 kupayı aynı sene kaldırırız, 2 hafta sevinemeden Hoca’mız gider, oyuncular dağılır.
- Bir başkan seçeriz, 8 sene bir paçavra gibi kullanır ve atar bu şanlı Kulübü bir kenara.
- Basketbol takımımız tarihin, hem de Türk basketbol tarihinin en başarılı takım performansını sergiler. 1 seneye 3 kupa ve 10’larca derbi galibiyeti sığdırır, 1 ay geçmeden Hoca gider, Kaptan Gider, oyun kurucu, pivot gider..
- Bize Q7’ler değil Egemen’ler lazım deriz, Ee o da gider beee.
- En acısı futbol şubesi sorumlumuz, Teknik direktörümüz Şike’den yargılanır,
- Daha acısı bu taraftar bu insanlara sahip çıkar, Çarşı posterlerini asar,
- Daha da acısı bu insanlar suçlu bulunur. Beşiktaş’ımın adı lekelenir.
- Daha daha acısı YD’nin yarattığı bu kendini bilmez kendine taraftar diyen it kopuk sadece Beşiktaş’a geldiği için, aşkla çalışmak için burada olduğu için Samet Kaptan’ın kızına sırf bir oyuncu yollanıyor diye küfürler yağdırır. Kendi kaptanının kızına..
Şundan eminim ki bunlar daha iyi
günlerimiz, Kulüp çok zor durumda, herkes çil yavrusu gibi dağılıyor. Taraftar
bu günlerin en büyük sorumlusu olarak ağzı salya dolu her tarafa saldırıyor,
birlik yok destek yok.
Konu ile ilgili bloglarda çok
güzel yazılar var; ‘Biz kaç kişiyiz ki gerçekten’ 1.000.000 mu, 500.000 mi? Yoksa
gerçekten bir avuç insan mıyız?
Beşiktaş tipik bir sol tıkanması
yaşıyor. Herkes seviyor da, herkes de biliyor be Allah kahretsin! Bir gün de
bilmeyin be kardeşim, bir gün de sadece taraftar olun.
Eminim takımın başına geçer
geçmez defansı forvet hattını yakınlaştıracaksınız, pasa ve prese dayalı bir
takım kurup ligin tozunu atacaksınız. Her sene 1-2 oyuncuyu alt yapıdan çıkarıp
ilk 11’de oynatacaksınız. Hemen Q7 ile bir toplantı yapıp onun takımı
sahiplenmesini, Fernandes ile görüşüp takımın lideri olmasını sağlayacaksınız.
Ucuza alıp pahalıya satacaksınız, eminim. Mustafa Denizli’den daha iyi Hoca,
Samet Aybaba’dan daha iyi Beşiktaş’lı, Fikret Orman’dan da daha iyi Başkan’sınız..
Eminim buna! O kadar eminim ki artık bunu kanıtlamak için yazmayın. Artık bize
anlatmayın. Bi xtirin gidin.
Beşiktaş’ım, Gelecekse Tüm Acılar
Biz Hazırız Senden Gelsin derken, ‘SENDEN’in manasını farklı düşünmüştük. Sen
düş, Sen yenil, önemli değil demiştik. ‘senden’ Beşiktaş’ın içi olmuş artık. Her
acıyı baş tacı ettiklerimiz yaşatıyor bize.. Suçlu kim mi?; TARAFTAR.
Ve artık sadece TARAFTAR kurtarır
Beşiktaş’ı.
1-2 sene daha serbest düşüşe
devam. Bakalım kaç kişiyiz, kaç kişi kalacağız…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)